NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
حَيْوَةُ
بْنُ
شُرَيْحٍ
عَنْ ابْنِ
الْهَادِ
عَنْ
زُمَيْلٍ
مَوْلَى
عُرْوَةَ عَنْ
عُرْوَةَ
بْنِ
الزُّبَيْرِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ أُهْدِيَ
لِي
وَلِحَفْصَةَ
طَعَامٌ
وَكُنَّا
صَائِمَتَيْنِ
فَأَفْطَرْنَا
ثُمَّ دَخَلَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقُلْنَا
لَهُ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ
إِنَّا
أُهْدِيَتْ
لَنَا هَدِيَّةٌ
فَاشْتَهَيْنَاهَا
فَأَفْطَرْنَا
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا عَلَيْكُمَا
صُومَا
مَكَانَهُ
يَوْمًا آخَرَ
Aişe (r.anha)'den;
demiştir ki:
"Biz oruçlu iken
Hafsa ile bana bir hediye getirildi. Biz de orucumuzu bozduk, sonra Peygamber
(s.a.v.) odaya girdi. Kendisine:
Ya Rasûlallah! Bize bir hediye
getirildi, onu canımız çekti ve orucumuzu bozduk, dedik. Rasûluliah (s.a.v.):
"Size günah yok
(ancak) onun yerine başka bir gün oruç tutunuz," buyurdu.
İzah:
Tirmizî, savm; Ahmed b.
Hanbel, VI, 263; Muvatta', siyam 50.
Ahmed b. Hanbel'in bir
rivayetinden anlaşıldığına göre Hz.Aişe ve Hz. Hafsa'ya hediye edilen şey bir
koyundu. Oruçlarını bozduktan sonra durumu Peygamber (s.a.v.)'e arz eden imam
Mâlik'in Muvatta'daki rivayetine göre Hz. Hafsa'dır. İmam-ı Azam ve İmam Mâlik
bu hadise dayanarak başladığı nafile orucu bozan kişiye kazanın vâcib olduğunu
söylemişlerdir. Gerçi bu hadis zayıftır. Çünkü râvi-ler arasında tenkide
uğrayan Zümeyl vardır. Fakat bu hadis İbn Hıbbân, İbn Ebî Şeybe ve Taberânî
tarafından başka senedlerle de rivayet edilmiştir.
bu görüşte olanlar
ayrıca önceki hadisin açıklamasında da işaret edilidği gibi "Amellerinizi
bozmayınız", ve "orucu geceye kadar tamamlayınız'* manalarındaki
âyetleri de görüşlerine delil almışlardır. Çünkü bu son âyette, orucun geceye
kadar tamamlanması emredilirken farz veya nafile olduğuna dair bir ayırım
yapılmamıştır.
Şu mânâya gelen hadis
de bu gurubun delilleri arasındadır: "Biriniz, bir yemeğe çağrıldığı zaman
gitsin. Eğer oruçlu değilse yesin, oruçlu ise, yemesin, bereketlenmesi için dua
etsin".[Heysemî, Mecmeu'z zevâid, IV, 52 (Taberânî'den naklen).]
Eğer orucu bozmak caiz
olsaydı, davete gidenin orucunu bozması daha evlâ olurdu.
Nafile orucu bozmanın
kazayı gerektirmediği görüşünde olan Şafiî ve Hanbeliler bu delillere kendi
görüşleri istikâmetinde cevaplar vermektedirler. Ancak bunlar sözü lüzumundan
fazla uzatacağı için buraya almaya gerek görmedik.